Üye Toplam 320 yazı |
|
Akın Arslan Üye Toplam 320 yazı | Yukarıda tanımlamaya çalıştığım yeni ekonominin yeni sorunlarını sanırım sizler de zaman zaman yaşıyorsunuz. Yaşadıklarımızın belki farkındayız, belki de değil. Ortada bir gerçek var ki dünya her geçen gün karmaşıklaşıyor. Sizlerin de benzer konulardaki tecrübelerinizden, görüş ve düşüncelerinizden istifade etmek isteriz. __________________ Güzel günlere Akın Arslan Yerleşim : Türkiye / İstanbul | Meslek : Danışmanlık |
Trakonya Yeni Üye Toplam 4 yazı | 26/10/2001 : 23:33:24 Alıntı
Hiç kimse insanların nakit kullanmalarını kısıtlamıyor. Eğer bu tip bir paranoya(takip ediliyorum) hissine sahip olunacaksa isteyen nakit kullanır. Hatta eldiven kullanırsa paraların üzerinde parmak izi bile kalmaz. Doğrusu Akın Bey'in mesajlarındaki toplumsal paranoyaya ve komplo teorilerine karşı çıkışlar oldukça hoşuma gitmişti. Böyle bir mesajı sizden hiç ummazdım Akın Bey. Bahsettiğiniz çalışmalar (bildiğinizi sanıyordum) çok eskiden beri tüketici eğilimlerini tespit etmek için sürdürülmektedir. Bunlar kredi kartları yaygınlaşmadan hatta kullanılmaya başlanmadan çok önce farklı birçok metodlardan yararlanmak suretiyle yapılmaktaydı. Hatta 50'li yıllarda A.B.D.'de sadece bu iş için kurulmuş yüzlerce şirket bulunmaktaydı. Bir başka açıdan bakıldığı taktirde yapılan çalışmalar pazarlama açısından tüketicinin aleyhine değil aksine lehine işlemektedir. Üretim ve tanıtımda doğru hedef kitlelere ulaşabilmekte temel prensip tüketici eğilimlerini doğru tespit etmek ve doğru yorumlamaktır. Gelecek için yeniden yapılanma derken insanların tüketim konusunda tercihlerini bilmeniz ve çok iyi anlamanız gerekmektedir. Hem bu olmasın, hem de geleceği yapılandıralım demek havada kalmış bir sözden öteye geçemez. İşte gelecek ile ilgili yapılanma, üretim (ürün geliştirme), tanıtım gibi faaliyetlerde doğru kararlar verilmesi hem gelişmenin daha ivedi gerçekleşmesini sağlayacak hem de kalite ve maliyet (fiyat) gibi konularda tüketiciye avantaj olarak geri dönecektir. Peki tüketicileri takip etmezseniz bu verilere nasıl ulaşacaksınız.! Ayrıca hukukta tanımlanan "Özel Hayat" kavramıyla benim tüketim eğilimlerimin belirlenmesinin ne gibi bir bağlantısı olduğunu doğrusu anlayamadım. Yerleşim : Türkiye / İstanbul | Meslek : Serbest |
Akın Arslan Üye Toplam 320 yazı | Merhaba, Öncelikle Sayın Savaş’ın değerli katkıları için teşekkür ederim. “Ben pazarlanmak istemiyorum” başlığı altında yazdıklarım, yaşamakta olduğumuz hızlı değişimin en önemli görüntülerinden birisi olan “dijitalleşme” sürecinde, insanlık açısından dikkate alınması gereken ahlaki kuralları hatırlatmaktı. Bu düşüncelerimi asla bir paranoya ya da komplo teorisi yaklaşımları ile değerlendirmeyiniz. Eğer müşteri ve müşteri tatmini konusunda forum içinde değişik bölümlerde yazdıklarımı okur, şu anda Türkiye’nin en büyük tüketici şikayetleri veritabanı olan sitemiz http://www.sikayetvar.com’u inceler ve editördeki makaleyi kendi bakış açınızdan sorgularsanız, çok farklı çizgide olmadığımızı görebilirsiniz. Dijitalleşme hayatımıza önemli katma değerler kazandırmaktadır: * Müşteri ile üstün kaliteli bir ilişki kurma becerisi sayesinde dinamik bir hiyerarşi tanımlanarak, iletişimin fiziksel engellerini ortadan kaldırmıştır. Size bu durumu geçen hafta yaşadığım bir tecrübeyi aktararak açıklamak isterim: haberturk.com’da haberleri izlerken bir banner dikkatimi çekti. Banner’de “11USD’a Sağlık sigortası” haberi vardı. Sanırım, Sigortam.net’in yeni bir kampanyasıydı. Tıkladım ve karşıma kampanya değil sigortam.net’in ana sayfası çıktı. Ana sayfa içinde bir süre aradım ama paketi bulamadım. Aslında biraz da sinirlenmedim değil. Hemen “öneriler” bölümünde bu konudaki rahatsızlığımı ifade ettim. Yaklaşık 20 dk. Sonra sigortam.net’ten yanıt geldi. Hem de altında genel müdür imzası taşıyordu ve banner’deki linki düzeltmişlerdi!... Bu sürat hiçbir klasik yapılanmada olamazdı. Bunu dijitalleşme sağladı. * Dijitalleşmenin hayatımıza sağladığı bir diğer fayda, gerçek talebe ulaşabilme avantajını bize sunmasıdır. Aslında müşteri veri tabanlarının ve yaptıkları harcamalarının tutulmasının arkasında bu gerçek vardır. Bu noktadaki itirazım ise bizden onay alınıp alınmaması ile ilgilidir. Harcama bilgilerimi tutan ve bu bilgileri bilgime başvurmadan, tamamen ticari amaçla kullanan kurumun benden en azından “yıllık kart kullanımı “ gibi bir bedel talep etmemesi gerekir. Ben işin bu noktasında fırsatçılık olduğunu düşünüyorum. Dileklerim ise şu anda sadece bir temenni. Benzer faaliyet gösteren firmaların sayısı arttıkça ve pazar kızıştıkça, geçmişteki itirazlarımın, müşteri kazanabilmek için rekabette ayırt edici bir rol oynayabileceğini düşünüyorum. En azından bu bilgilerden ben de müşteri olarak istifade etmek isteyebilirim. “Amazon”un kitap satarken müşterilere özel yürüttüğü kişiselleştirme uygulamalarının bir benzeri bu sektörde de internet üzerinden bizlere sunulabilir. Böylece belki de daha mantıklı alışverişler yapabiliriz. Neden olmasın!.. Kredi kartlarına gelince...Yakın bir gelecekte paranın en çok alışık olduğumuz arayüzü olan kağıt parçası tamamen tarihe karışacaktır. En azından gelirinizin ciddi bir kısmını elektronik imzanız ve talimatlarınız doğrultusunda tamamen elektronik ortamda harcayacak, yatırımlarınızı yönlendireceksiniz. Kuşkusuz nakit kullanmak basit ve görünen ilk çözüm olarak karşımıza çıkmaktadır. Yapılan harcamanın kişiye özel sebeplerinden dolayı ektreye yansımamasının sağlanması, bence müşteri beklentilerinin tatmini açısından pazarda rekabette avantajlı bir durum yaratabilir. Bankacıların bu durumu araştırıp, çözüm araçları geliştirmesi farkı yaratmalarına vesile olacaktır. Size şunu temin edebilirim: Çok yakın bir gelecekte, şu anda belki güldüğünüz bu durum, önemli bir bankanın kredi kartı müşterisini arttırmak için geliştirdiği ve reklamlarda kullandığı bir enstrüman olabilir... Aslında Sayın Savaş’ın tabiri ile bendeki bu (paranoya) durup dururken oluşmadı. Yaşadıklarımın yanında, Thomas Davenport’un “Attention Economy(Dikkat Ekonomisi)” ve Patricia Seybold’un “Customer.com ve Customer Revolution(Müşteri Devrimi)” adlı kitaplarındaki tanımlanan yeni ekonomi ve insan boyutu etkili oldu. Teknolojiyle gelen müthiş hızla insanlar için birşeyler yaparken, insanın özünün unutulmamasının gerektiğini düşünüyorum. İnsan duygusal bir varlıktır. Özeldir, kendini özel hissetmek ister ve bir özel hayatı olmalıdır. Buna saygı göstermek zorundayız . Yeni ekonominin temelindeki felsefede bu arayış vardır. Hatta rekabette ayırt edici bir durum olarak da ortaya çıkabilmektedir. __________________ Güzel günlere Akın Arslan Yerleşim : Türkiye / İstanbul | Meslek : Danışmanlık |
|
| ||||
Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz. | ||||
© 2000-2025 Koniks.com İletişim || Kullanım Şartları | Kurallar | Sitenin Kullanımı | Gizlilik | Yardım |