Sayın yetkili,
AB’ye girme sürecinde siyasetten, ekonomiye ülkemizde bir çok değişiklikler yaşanmaktadır. Bu değişimden etkilenen kesimlerden birisi de KOBİ’lerimizdir. Enflasyonun da düşmesiyle büyümeyi hedeflemiş olan girişimciler projelerini gerçekleştirmek üzere yatırım yapmak ve kaynak yaratmak telaşına girmişlerdir.
Bu gelişmelere paralel olarak ülkemizde danışmanlık sektörü de ön plana çıkmaya başlamıştır. Bilindiği gibi batılı ülkelerde henüz iş fikrinin oluşmasıyla birlikte başvurulan ve tüm ticari faaliyetlerin planlanması ve işletmenin gelişmesinde rol oynayan danışmanlara, ülkemizde ki sanayici ve ticaret erbabı bugüne kadar pek rağbet etmemiş veya sıkıntıya düştüklerinde başvurdukları danışmandan adeta sihirbazlık yapmasını istercesine kısa zamanda tüm problemleri gidermesi talebinde bulunmaktadırlar.
Siz bankacılar, araç kredisi verdiğinizde aracın kaskosunu yaptırıp, üzerine ipotek koyuyorsunuz, ev kredisi verdiğinizde yine ipotek ve kişisel sağlık sigortası v.b. güvenceler arıyorsunuz. Ancak kredi verdiğiniz işletmelerde teminat olarak aldığınız ipoteklerden başka bu kredinin kullanımı ile ilgili işletmenin yeterli bilgi ve birikime, finans ve danışmanlara, detaylı hazırlanmış bir iş planına sahip olup olmadığına batılı ülkelerdeki meslekdaşlarınız kadar eğilebiliyormusunuz?
Bugün KOSGEB tarafından da uygulamaya konan iş fikri analizi, yapılabilirlik etüdü, iş planı hazırlanması gibi çalışmalar, başta İngiltere olmak üzere tüm Avrupa ülkelerinde kredi talebi öncesinde işletme sahip ve yöneticilerinden istenmektedir. Kadrolarınızda ki müşteri temsilcilerinizle firmanın risk durumunu ve faaliyetlerini takip etmenin dışında, bizim gibi danışmanlar tarafından hazırlanmış firma dosyalarına sahip olarak, kredi verildikten sonra da işletmenin krediyi kullanma yeteneklerini geliştirme ve izleme performansınızı arttırabileceğinizi düşünüyorum.
Buraya kadar anlattıklarımı biraz daha açmak istiyorum;
Ev kredisi vermeden önce kuruluş içinden veya dışından yeminli bir exper tarafından fiyat çalışması yapılmaktadır. Sanırım ipotek almadan önce de aynı çalışma tarafınızdan yapılmaktadır. Yeni araç kredisinde de aracın bayi satış fiyatı esas olmakla birlikte, ikinci elde yine exper devreye girmektedir. Benim önerimde de eğer biz danışmanlardan yararlandığınız takdirde, yeminli exper gibi davranmak gerekecektir. İlk defa çalıştığınız ve yeterli bilgi sahibi olmadığınız bir müşterinizin kredi talebi karşısında bizler firmanın içinde 1-2 aylık bir çalışma yaparak, size sunulan bilanço ve mali tabloların doğruluğunun tespiti yanında firmanın uzun dönemli hedef ve projelerini de içeren bir analizi istediğiniz formatta size sunabiliriz. Bu aşamaya kadar yaptığımız çalışmalar, bankanız tarafından dosya başı değerlendirilebileceği gibi firmaya da yüklenebilir. Hatırlanacağı üzere Uluslar arası bir kredi ilişkisinde de mutlaka uluslar arası bir denetim kuruluşu tarafından hesapların incelenmesi şart koşulmaktadır. AB projelerinin dahi değerlendirilmesinde bağımsız bir uzmanlar kurulu oluşturulmaktadır.
Firmanın incelenmesi sonrasında, krediye uygun bir proje olup, olmadığı bizim görüşlerimize rağmen tamamen bankanız insiyatifindedir. Ancak eğer kredi verilmesine tarafınızdan karar verilmişse, bundan sonraki aşamada kredinin uygun kullanılıp, kullanılmadığı yeminli danışmanlar tarafından dönemsel olarak size rapor edilecektir.
Bu yaklaşımımızda şu konunun da netleşmesinde yarar var. Biz danışmanlar tamamen size gelen başvuruları değerlendirmek üzere görevlendirilebiliriz. Eğer ilerde bu çalışmanın suistimal edilmesinden korkuluyorsa böyle bir sınır getirilebilir.
Diğer taraftan benim gibi aynı zamanda KOSGEB danışman veri tabanında bulunan bir danışmanın firmaya kazandırabileceği artılar da vardır. Öncelikle bizler KOSGEB desteklerinin muhatabı olan (Örneğin tarımsal sanayi kuruluşları, ihracatcı üreticiler v.b.) firmalara verdiğimiz danışmanlık hizmetinin bir kısmını firmaya hibe olarak geri döndürebildiğimiz gibi, firmanın fuar, yurt dışı ihracat amaçlı seyahat, eğitim, nitelikli eleman çalıştırma v.b. desteklerinden de hibe olarak yararlanmasını temin edeceğimizden, alınan kredinin tamamen üretime yönelik harcamalarda kullanması mümkün olacaktır.
Sonuç olarak bu önerimle dikkat çekmek istediğim konu, kredi verilirken firmaların incelenmesi konusunda neredeyse tüm bankalar tarafından atlanan bir açığı ortaya koymaktır. Son karar mercii sizsiniz. Böyle davranarak yani hizmet satın alarak, müşteriyi yerinde inceleme fırsatı yakalayabileceğiniz gibi, şu anda ki kadrolarınızı daha fazla arttırmadan çok daha fazla müşteriyi inceleme ve değerlendirme kapasitesine sahip olabilecek ve verilen kredilerin en uygun şekilde kullanılması ve geri dönüşte yaşanan problemleri minimuma indirebileceksiniz.
Saygılarımla,
A.Baybars GÖĞEZ
ABG&RİSK YÖNETİM VE PROJE DANIŞMANLIĞI
Banka_kredilerinde_yeni_yaklasim..doc