Mikro Girişimcilere Yönelik Finansman Stratejisi: Mikro Finansman Mikro finansman nedir? Finansal kurumların hizmet sunamadıkları veya eksik hizmet sundukları düşük gelir grubunun tasarruf, kredi ve sigorta gibi finansal hizmetlere erişimlerinin sağlanmasıdır. Mikro finansman çerçevesinde çok küçük ölçekli tasarruflar kabul edilebilmekte ve küçük meblağlı krediler verilmektedir. Söz konusu kredilerin faizlerinin geleneksel banka faizlerinin üzerinde belirlendiği gözlenmektedir.
Mikro finansmanın hedef kitlesi kimlerden oluşur? Mikro finansmanın ilgi alanına girebilecek insanlar, kendi hesabına çalışan mikro girişimciler ve çoğunlukla kırsal kesimde veya kentsel alanlarda yaşayan düşük gelirli kişilerdir.
Mikro finansman ihtiyacı ne zaman ve nasıl ortaya çıkmıştır? 1980’li yıllarda sübvansiyonlu kredilerin amacına ulaşmadığı yönündeki eleştirilerin çoğalması üzerine, piyasa tabanlı bir çözüm olarak gündeme getirilmiştir. Mikro finansmanın yaygın olarak kullanıldığı ülkeler hangileridir? Dünya’da 16 milyon insanın mikro finansman hizmeti alabildiği tahmin edilmektedir.
Dünya’da mikro finansman hizmeti veren yaklaşık 1 000 kurum vardır ve Bangladeş (Grameen Bank), Latin Amerika (ACCION Ağı), Endonezya (Bank Rakyat) ve Bolivya(PRODEM/BancoSol) mikro finansmanın başarı ile uygulandığı bölgelerdir. “İyi” bir MFK olmanın şartları nelerdir? Müşteriler açısından; düşük işlem maliyeti, yüksek mevduat likiditesi, kredilere çabuk erişim, MFK’lar açısından; finansal sağlamlık, örgütsel istikrar, bağımsızlık ve hatta bazı görüşlere göre dış desteğe bağımlı olmama (sübvansiyon ihtiyacı içinde olmama) önemli şartlardır.
MFK’lar nelerdir ve bu kurumların örgütlenme yapıları arasında farklılık var mıdır? MFK’lar mikro finansman hizmeti veren ticari bankalar, tasarruf bankaları, kooperatifler, sivil toplum örgütleri, ikrazatcılar, yardımlaşma grupları, aile bireyleri ve arkadaşlardır.
MFK’ların birçoğu sivil toplum örgütü olarak örgütlenmiş, ancak en önemli gelir kaynağı olan bağışlardaki azalma bunları dönüşüme zorlamaya başlamıştır. Hali hazırda “formal”, “yarı formal” ve “informal” olarak nitelendirilebilecek üç tip örgütlenme mevcuttur. Düzenleme ve denetleme açısından MFK’lar nasıl farklılaşmaktadır? Teorik tartışmalar, bankacılık düzenlemelerinin MFK’lar için de uygun olup olmadığı üzerinde yoğunlaşmaktadır.
Formal kurumlar, daha çok tarım ve küçük sanayi gibi stratejik sektörlere sübvansiyonlu kredi veren kamu bankalarıdır. Devlet destekli programlara aracılık etme isteği ve mikro finansmanın karlı bir iş olduğunun anlaşılmaya başlaması üzerine, özel bankalar ve finansman şirketleri bu alana yönelmeye başlamışlardır. Mikro finansman hizmeti veren formal kurumlar bankacılık otoritelerince düzenlenmekte ve denetlenmektedir.
Yarı-formal kurumlar, daha çok sivil toplum örgütleri ve kooperatiflerdir. Bunlar, bankacılık otoritelerince düzenlenmemekte, ancak diğer kamu otoritelerinin lisansıyla ve denetimi altında faaliyet göstermektedir. (Finansal kooperatif ve birliklerin nadiren temel bankacılık düzenlemelerine tabi olduğu görülebilmektedir.)
İnformal kurumlar, kurum olarak nitelendirilmesi güç olan yardımlaşma sandıkları, tefeciler, aile bireyleri ve arkadaşlardan oluşur ve kamu otoritesi tarafından düzenlenmesi ve denetimi söz konusu değildir.
Mikro finansman hizmetlerindeki güçlükler ve potansiyel riskler nelerdir? >>Mikro finansmana uygun ürün tasarlanmasının gerekliliği,
>>Kredilerin küçük hacimli olması ve çok sayıda müşteriye sunulması,
>>Kredilerin yüksek maliyetli olması,
>>Kredilerin geri dönmeme riskinin yüksekliği,
>>Birçok MFK’nın minimum ölçeğe veya maliyeti karşılamak için gerekli verimliliğe ulaşmasının güç olması,
>>MFK’ların geleneksel bankacılığa göre yönetimlerinin zor olması (Bu kurumları fiziksel, sosyal ve ekonomik açıdan tehdit eden unsurlar çok sayıdadır ve uygun finansal idareye kavuşmaları çok zordur.)
Kaynak: bddk.org.tr