Kurumsallaşmak İçin "aile Anayasası" Hazırlıyorlar - Koniks.com

Kurumsallaşmak İçin "Aile Anayasası" Hazırlıyorlar

Porselene tutku ile bağlı olsalar da Güral ailesinin ikinci kuşağını en çok, tasarım, ambalaj, seramik ve turizm heyecanlandırıyor. Güral kardeşler bir taraftan da "aile anayasası" hazırlıyor.

Sema Güral Sürmeli, çocukken onun için çamurdan kurabiyelerini pişireceği kocaman bir fırından başka bir an­lama gelmeyen Kütahya Por­selen’in tasarım grubunun ba­şına geçtiğinde cebinde güzel sanatlar diplomasının yanı sıra, seramik ve fincanlar üzerine yaptığı yüksek lisans dip­loması vardı.

Okul biter bitmez de, daha ilkokuldan itibaren babasının kendisini ***ürüp getirdiği fabrikada işe başladı. Bugün de 25 ki­şilik ekibi ile birlikte bazen sadece bir tasa­rım üzerinde altı ay çalışacak kadar titiz bir faaliyet yürüten Sema Güral Sürmeli ailenin Çin’e kar§ı en büyük kozu. Hemen hemen her ortamda Çin’den ge­len ucuz porselen yüzünden iç pazarda ya­şadıkları sıkıntıyı dile getiren Güral ailesi bu handikapı aşmak için her ne kadar ta­sarım ve kalite sistemlerine ağırlık verse de ayda 5 milyon parçayı bulan porselen üretiminde limite gelmiş görünüyorlar. Şirketin genel müdürü Rüşdü Düver, gururla İngiliz Royal Doulton, İspanyol Santa Clara, İtalyan Tonyana için üretim yaptıklarını, üretimlerinin yarısını 58 ülke­ye ihraç ettiklerini anlatıyor ama önümüz­deki 10 yıl için bir kapasite artırımı planla­rının olmadığını da ekliyor.

2004’te 13,7 milyon YTL, 2005’te 12,5 milyon YTL, 2006’da da 840 bin YTL esas faaliyet karı elde eden Kütahya Porselen 2907’yi yaklaşık 1 milyon YTL zararla ka­pattı. 8 Ocak 2008 itibariyle 42milyon dolar piyasa değerine sahip olan şirketin piyasa değeri defter değeri oranı 0,6 sevi­yesinde ancak borsada defter değerinin al­tında işlem görüyor. Bünyesinde Kütahya Ambalaj ve Kü­tahya Seramik şirketlerini de barındıran Kütahya Porselen AŞ’nin 2006 cirosu 170 milyon YTL, ihracatı ise 20 milyon euro olarak gerçekleşti. Son iki yılda İMKB 100 endeksi yüzde 40 değer kazanırken Kütah­ya Porselen’in yüzde 51 değer kaybettiğini belirten Gedik Yatırım Araştırma Uzmanı Yunus Kaya, "Türkiye’de güçlenen YTL nedeniyle ithalatın cazip olması porselen ithalatını artırırken Türk porselen sektörü artık global rakipleri ile mücadelede zorla­mr hale geldi. Ayrıca maliyetlerin YTL ba­zında olmasına karşın, rekabetin döviz üzerinden yapılması şirketlerin karlılığını sürekli azalttı" diyor.

Ama grup ana işi porselendeki iddiasını sürdürmekte kararlı görünüyor. Nafi Gü­ral her yıl AR-GE’ye 4-6 milyon dolar yatır­dıklarını anlatıyor. Yurt dışında anla§malı oldukları şirketlerden tasarım alsalar da üretimlerinin yüzde 70’i Kütahya’daki fab­rikada tasarlanıyor. 1995’ten itibaren kali­te sistemi uygulayan şirket 2007’de Kalite Derneği’nin Başarı Ödülü’nü kazandı. Sümerbank, Vakıfbank, DESİYAB, Sınai Kalkınma Bankası, Esbank ve İş Ban­kası tarafından kurulan Kütahya Porselen’i 1983’de devralan, altı yıl sonra da bir başka porselen şirketi Güral Porselen’ i kuran baba Nafi Güral bugün kendi so­rumluluğundaki şirketlerin yönetimini çocuklarına bırakmış görünüyor. Ama sü­rekli onları izleyip değerlendiriyor. Güral, "Ben çocuklarıma seçenek sundum. Be­nimle çalışabilirsiniz. Bana iş kur diyebi­lirsiniz. Ya da çalışmak istemiyorum, ba­na kira geliri sağla diyebilirsiniz. Onlar en zor olanı, benimle çalışmayı seçtiler" di­yor. Çocuklarının hangi alanlarda çalışa­caklarını ise onlara bırakmış.

Sema Güral Sürmeli Kütahya Porselen tasarım bölüm başkanlığı yapıyor. En küçük evlat Gülden Güral Kütahya Amba­laj’ın başında. Evlendikten sonra İstanbul’a yerleşen Hediye Gür Güral grubun turizm yatırımlarıyla ilgile­niyor. Erkan Güral ise Kütahya Seramik’in yönetimini sür­dürüyor. Grubun ana işi porselen olmaya devam etse bile, üretim limitlerine gelmiş olan bu alanda önemli bir büyüme beklenmiyor. Büyüme daha çok yeni girilen iş alanların­da sağlanacak görünüyor. Kütahya Porselen’in iştiraki olarak 1989’da 1,5 milyon metrekare kapasiteyle kurulan ve 2007’de 15 milyon metrekare kapasiteye ulaşan Kütahya Seramik gru­bun en hızlı büyüyen iş alanlarından biri. Eczacıbaşı Vitra’dan da bir dizi yönetici transfer ederek özellikle dış pazarlarda ag-bir tutum izleyen şirket ABD, Kana­da, Güney Afrika, AB, Ortadoğu, Uzak Doğu, İskandinav ülkeleri ve Türki Cumhuriyetlere ihracat yapıyor.


Daha önce bulunmadığı Rusya pazarın­da da bu yıldan itibaren faaliyet gösterecek olan şirket, altısı Rusya’da sekizi BDT’de olmak üzere 14 yetkili satıcıya ulaştı. 2008’de bu pazarda 1 milyon metre­kare satış hedefi planlayan şirket Moskova’da kısa süre önce bir an­laşma imzaladı. Eurocolor adlı yetkili satıcı ile yürütülen çalışmalar so­nucunda imzalanan anlaşma ile Adidas’a ait olan Adidas, Reebok ve Rockport mağa­zalarında kullanılmak üzere 50x50’lik granit seramikler tasarlandı. Önümüzdeki yıl eğer bir sorun çıkmazsa, Rusya’da açılacak 545 mağaza­da Kütahya Seramik ürünleri kullanılacak. Bu da fabrika teslim fiyatlarıyla 1 milyon dolarlık bir satış anlamına geliyor.

Bir süre önce İtalyan endüstriyel maki­ne imalatçısı Sacmi ile işbirliğine giderek istenen her türlü ebadı, rengi, deseni üret­meye yönelik bir yatırım yaptıklarını anla­tan Erkan Güral, seramiği banyo ve mut­fakların dışına çıkarmak istediklerini söylüyor. Güral, "Seramik bugün oturma odalarından yatak odalarına, ofis duvarla­rından salon zeminlerine kadar dekoras­yonun yer aldığı her mekanda kullanılabi­lir" diyor. Güral, "Serbest Ölçü Teknolojisi" kap­samında yapılan teknolojik yatırımlar so­nucunda "kişiye özel" istenen ölçülerde seramik üreteceklerini anlatıyor. Ayrıca Brezza markasıyla cam mozaik alanına da girdiklerini belirten Güral, yıllık 18 bin metrekarelik üretimlerinin çok yeni olmasına rağmen KKTC, İsrail, Amerika ve Yunanistan’a ihraç gerçekleştirmeye baş­ladıklarını söylüyor.


Kütahya Porselen’e bağlı en genç şirket ise 1996’da açılan Kütahya Ambalaj. Bil­kent Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olan ve Boston Üniversitesi’nde Uluslararası Ticaret ve Pazarlama üzerine yüksek lisans yapan Gülden Güral’ın yö­netimindeki bu şirketin yıllık 50 bin ton oluklu mukavva üretim kapasitesi var. Üründen önce ambalajın tüketiciyi çekti­ğini söyleyen Güral bu nedenle tasarıma ağırlık verdiklerini ve sekiz kişiden oluşan bir tasarım ekibi oluşturduklarını ifade ediyor.


Geçen 10 yılda kapasitesini 10 kat büyü­tüp, sektörde ilk 10 şirket arasına giren Kütahya Ambalaj’ın 5 yıl içindeki hede­fi ilk 3’e girmek. Gençliğinin verdiği hırs ve heyecanla kendisine büyük hedefler be­lirleyen Güral, "Ben iyi değil, çok iyi ol­mak istiyorum" diyor. İş hayatında baba­sından büyük destek alsa da zaman zaman teftişe geldiğinde endişe etti­ğini de saklamıyor.

Grubun büyüdüğü bir baş­ka alan da turizm. İlk turizm yatırımını Kütahya evleri konseptiyle geliştirilen Ma­navgat’ta kurdukları bir tatil köyü ile yapan aile Club Ali Bey Park ve Club Ali Bey Belek’in ardından Sorgun ve Tekirova’da iki yeni yatırıma daha soyundu. Babasının kurduğu turizm işlerini dev­ralan Hediye Gür Güral’ın aklında turizm yatırımlarında, şehir merkezlerine yakın ama şehir stresinden uzak sağlık ve dinlen­me konseptinde oteller yapmak var. Aile bunun ilk adımını Kütahya’nın ter­mal bölgesi Ilıca’daki bir oteli satın alıp ye­nileyerek atmıştı. 250 yatak kapasiteli bu SPA otelini bugünlerde açılan ve 17 mil­yon dolara malolan Sapanca Oteli izliyor. Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu olan, sonra işletme yük­sek lisansını tamamlayan Hediye Güral, hizmet sektöründe 12 ay sürecek alanlarda büyümeyi ve wellness yatırımlarına devam etmeyi düşündüklerini açıklıyor. Edirne ve Urfa’da şehir otelciliği planları olduğun­dan bahseden Gür, İstanbul’da day-SPA (günlük SP A) açabileceklerini belirtiyor. Güral Ailesinin girdiği yeni sektörler tu­rizmle sınırlı değildi. Kire­mit, yapı malzemeleri, maki­ne, internet servisi gibi bir­çok alanda yatırımlar yapıl­mıştı. Ancak şirketler büyü­dükçe yönetimin kolaylaş­ması için birinci kuşaktaki kurucular arasında bölün­mesi gerekliliği doğmuştu. Böylece 2000’lerin başında birinci kuşak şirketleri kendi arasında paylaştı.


En büyük ağabey Ali Rıza Güral Art Craft, Gesnet, Güral Makine, Güral Stoneware şirketlerinden, en küçük kardeş İs­met Güral ise Güral Porselen, Güral Kire­mit, Kütahya Vitrifiye, Gürallar Yapı Mal­zemeleri ve Kimya şirketlerinden sorumlu oldu. Nafi Güral ise Kütahya Porselen, Kütahya Seramik, Kütahya Ambalaj, Na­turaceram, Güral Harlek ve Güral Sapan­ca otellerinin yönetimini ve Gürallar Grubu’nun yönetim kurulu başkanlığını sür­dürmeye başladı. Bölünmeyi izleyen ilk iki yılın sonunda kurumsallık çalışmalarına başlayan Nafi Güral’ın ailesi bugünlerde bir aile anaya­sası üzerinde çalışıyor.


Dışarıdan danışmanlık da almalarına rağmen en doğru anayasayı kendilerinin oluşturacağına inandığını söyleyen Hediye Güral Gür, "Üniversitedeyken çok lüks arabalarımız olmadı. Bizim çocuklarımızın da üniversitede BMW ya da Mercedes’i olmayacak. Çünkü insanın belli bir hedefi­nin olması gerektiğini düşünüyoruz. Üçüncü nesil dikkatle yetiştiriliyor. Bu­günlerde Aile Anayasası hazırlığı sürüyor. Kurumsallaşma olmazsa aile dağılır" diye konuşuyor.


Torunlar da büyükbabalarının anne ba­balarına yaptığı gibi daha şimdiden iş aşkıyla büyüyor. Hediye Güral bugün iki ya­şında olan oğlu Bora’yı 6 aylık olduğun­dan beri otel inşaatına ***ürüp getiriyor. Sema Güral yedi yaşındaki oğlu Emir’i beş yaşından itibaren fabrikaya getirmeye başladı ama bugün 10 aylık olan diğer oğ­lu Eren için "O daha karnımdayken fabri­kaya gidip gelmeye başladı" diyor.

www.platinonline.com