Cesaretim Yok Diyen Okusun - Koniks.com

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol

Cesaretim Yok Diyen Okusun


Gökmen Demet
Üye

Toplam 434 yazı
08/06/2012 :  23:26:46   Yazarın websitesini ziyaret et Website  Bu yazıdan alıntı yaparak yorum yaz Alıntı


Yumruklarıyla Başaran Adam Muhammed Ali’nin 5 Zafer Sırrı
Henrik Edberg

Bence Muhammed Ali’nin uzun bir giriş paragrafına hiç mi hiç ihtiyacı yok. Bir amatör olarak Olimpik madalyayı kazandı. Ardından üç kez Dünya Ağır Sıklet şampiyonu oldu. 1999’da BBC tarafından yüzyılın sporcusu ilan edildi. Peki, bu muhteşem spor adamından, tüm zamanların en iyi boksöründen biz ne öğrenebiliriz? İşte yumruklarıyla, sadece rakibin oluşturduğu duvarları değil, zihinlerimizdeki duvarları da yıkan Muhammed Ali’nin, kendi sözlerinden faydalanarak derlediğim 5 başarı sırrı:

1- Risk al
“Risk alacak cesareti olmayan kişi, hayatta hiçbir şey başaramaz.”

İstediğinizi elde etmek için, risk almak zorundasınız. Bu elbette zaman zaman korkutucu olabilir. Bu korkuyu yenmek için ilk adımı nasıl atabiliriz ve nasıl risk alabiliriz? Bu konuda basit bir çözüm önerim yok maalesef. Ama size ufak birkaç tavsiyem olabilir:

Gerçekten ama gerçekten iste: Bir şeyi gerçekten ve derinden istediğiniz zaman, engelleri aşmada kullanacağınız içsel direnç gücünüz artacaktır. Başarmaya motive olduğunuzda, alacağınız riskin korkutucu yüzü, sizin başarma arzunuz yanında küçük kalacaktır.

Kendine sor: “En kötü ne olabilir?”: Risk aldığımızda çok kötü şeyler olacağına yönelik kafamızda negatif fantaziler, kocaman canavarlar yaratırız. Ama korktuklarımızın %90’ı gerçekleşmez. Endişelerinizin, gerçek hayatta şimdiye dek başınıza gelenlerden ne kadar büyük ve abartılı olduğunu kendinize hatırlatırsanız, zamanla kaygılarınızın azalıp hafiflediğini göreceksiniz.

Kendini sonuçtan isole et: Risk almanız gerekiyorsa, o an için sonucu düşünmeyin ve yapacağınız şeye odaklanın. Böylece kendi üstünüzde daha az baskı ve kaygı oluşturursunuz. Performansınız yükselir, başladığınız işten daha iyi sonuç alırsınız. Çünkü tüm dikkatiniz o işe yoğunlaşmıştır ve kendi yarattığınız negatif düşünce ve şüphelerden yakanızı kurtarmışsınızdır.

2- Kendini sabote etmekten ve içsel engeller yaratmaktan vazgeç
“Seni yoran tırmandığın dağ değil, tırmanırken omuzlarında taşıdığın çakıl taşlarıdır.”
Bazen kafamızda öyle düşünceler yaratırız ki, bunların bizi ne denli engellediğini, önümüzde nasıl aşılması güç yığınlar oluşturduğunu fark etmeyiz bile. Beynimizde ilmik ilmik örülen kördüğümün gerçek olduğuna inanırız. Burada ılımlı bir perspektif kazanmak için kendinize şunu sorun: “Olabilecek en kötü şey nedir?” Bundan sonra, bu en kötü durum senaryosunun gerçekleşmesi halinde uygulamak üzere bir plan yapın.
Bir diğer yöntem de, en “doğru” olduğunu düşündüğünüz neyse, mümkün mertebe onu yapmaya çalışmaktır. Niçin? Çünkü bu durumda kendinizi doğru şeyleri yapan ve dolayısıyla da iyilikleri hak eden bir kişi olarak görürsünüz. Kendi kendini sabote etme, genellikle istediğinizi elde etmeye hakkınız olmadığı fikrinden kaynaklanır. Hal böyle olunca, kendinizi arzuladığınız başarı noktasının gerisine çekmek için önünüze duvarlar örmeye başlarsınız. Bundan kurtulmanın yolu, “doğru” olandan şaşmamak, böylece hedefinizi hak ettiğinize kendinizi ikna etmektir.

3- Olumlu bir iç ses geliştir
“Ben en iyisiyim; bunu öyle olduğunu öğrenmeden önce de söylüyordum.”
Sürekli kendinizle ilgili negatif düşünceler içindeyseniz, hedefinize ulaşmak hem acı verici hem de bir anlamda imkansız olacaktır. Olumlu bir iç ses geliştirmek hayati önem taşır. Öncelikle zihninizden geçen düşüncelerin kalitesini görüp, negatif düşüncelere güçlenmeden “dur” demeyi bilmelisiniz. İç sesiniz bulaşıcıdır; kendi kendinize söylediğiniz şeyler hissettiklerinize de yansır. Hatta bazen iç ses, yüksek sesle söylediğiniz şeyleri de bastırarak onlardan daha tesirli olur.
İletişimde bir sosyal geri besleme döngüsü vardır. Siz kendinizi nasıl görüyorsanız, insanlar da bir süre sonra size öyle davranmaya başlarlar. Mesela kendinize saygı duymuyorsanız, diğerlerinin size saygı duymasını bekleyemezsiniz. Olumlu iç ses geliştiren bir kişi ise özgüveni yüksek ve pozitif biri olarak algılanacak, kendisine de öyle davranılacaktır. Sürekli karamsar olan ve kendi kendinden şikayet eden bir kişi, insanları zamanla kendinden uzaklaştıracak, kimse onunla vakit geçirmek istemeyecektir.
Görülüyor ki, sosyal iletişim döngüsü, gün içinde söyleyip de inanmadığımız şeylerle değil, kendimiz hakkında ne düşündüğümüzle ilgilidir. Bu yüzden, bir önceki maddede olduğu gibi “doğru” olan neyse onu yapmak zorundayız; çünkü gerçek yaşam tecrübelerimiz, kendimiz hakkında ne hissettiğimizi, dolayısıyla iç sesimizin niteliğini belirler.

4- Hiçbir şeyi fazla büyütme
“Boks sadece mesleğim. Çimenler uzuyor, kuşlar cıvıldıyor, dalgalar sahili dövüyor. Ben de insanları yumrukluyorum.”
Böyle düşünerek pozitif bir öz-benlik imajı oluşturabilirsiniz. Ama unutmayın ki, aşırıya kaçmamak, egoyu şişirmemek, küstah ve kibirli olmamak gerek. Kendiniz dışındaki güzelliklere kayıtsız kalmayın, yaşamın muhteşem dengesini hissedin, sadece benliğinizi düşünerek kendi içinizde kaybolmayın.
Diyelim ki ben çok okurum olduğu yönünde yüksek bir ego oluşturdum. Bir süreliğine kendimi iyi hissederim. Fakat er ya da geç egom öyle şişer ki, benim zararıma işlemeye başlar. Kendimi öyle yükseklerde görürüm ki, insanlar söylediğim bir şeyi sorguladığında kendimi son derece kaygılı ve tehdit altına hissederim. Çünkü abartılı bir öz-imaj oluşturmuşumdur. Bunun yerine abartılı değil ama pozitif ve tutarlı bir öz-imaj oluşturup, aynı zamanda faydalı yazılar yazmak, bir sürü okura sahip olmak da mümkündür.
Bir şeyin zor olduğunu düşünürseniz, öyle olmasa bile bir süre sonra gerçekten zor ve karmaşık bir hal alır. Yeniden beyninizde canavarlar besleyip büyütmeye başlarsınız. Egonuz bir yandan bu işin büyük ama çok büyük bir iş olduğunu söyler; çünkü bu aynı zamanda onu yapacak olan sizin de büyük ama çok büyük olduğunuz anlamına gelir. Başta keyif alabilirsiniz, ama bu his zamanla içsel bir baskı oluşturur ve yaşamı sizin için daha güç ve keyifsiz bir hale sokar.

5- Başarı için duygusal kaldıracını kullan
“Yenilginin ne olduğunu bilen insan, ruhunun dibe vurmasıyla birlikte kazanmak için ihtiyaç duyduğu gücü topla**** yeniden yükselir.”
Şu an bu yazıyı okuyor ve kişisel gelişim adına bir şeyler yapıyorsanız, muhtemelen bir şeyleri değiştirme derdindesiniz. Ya da dibe vurdunuz ve güçlenip yükselme çabaları içindesiniz. Muhammed Ali’nin dediği gibi, dipte yükselmek için gerekli kuvvet ve enerjiyi bulacaksınız.
Bir zamanlar çok kilolu ve sağlıksızsanız, bir daha o günlerinize dönmek istemezsiniz. Ya da yığınla borcunuz birikmişse ve ödemek için çok uğraşmışsanız, bir daha o günleri yaşamak istemezsiniz. Yeterince sıkıntı ve güçlük çekmişseniz, sizin için değişimin çanları çalmaya başlamış demektir. Eski kötü günlere bir daha dönmemek için korku ve tedirginlikle yaşayın demiyorum. Ama sık sık hatırlayın ki, önceden nasıl zorluklar yaşadınız ve bir şekilde onları aştınız. “Evet, şu anda da bazı şeyler zor olabilir. Ama bu durum geçici. Kesin olan bir şey var ki, şimdi hayat geçmişte olduğundan daha iyi…” deyin kendinize. Zor zamanlar yaşanırken hiç de keyif vermezler bize, ama unutmayın ki onlar yükselmek ve başarmak için en büyük tecrübemiz, kaldıracımız olacaktır.

Muhammed Ali der ki…
• “Kelebek gibi uçarım, arı gibi sokarım.”
• “İnsanların birbirlerini beni sevdikleri kadar sevmelerini isterdim. Dünya daha güzel bir yer olurdu o zaman.”
• “50’li yaşlarına gelen biri, dünyayı 20’li yaşlarında gördüğü gibi görüyorsa, 30 yılını boşa harcamış demektir.”
• “İnanca yol açan, onaylamaların tekrar edilmesidir. İnanç derin bir kanaat halini aldığındaysa, işte o zaman bir şeyler değişir.”
• “O kadar hızlıyım ki, odamın ışığını kapattıktan sonra, oda kararmadan yatağımda olurum.”

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Diğer
Gökmen Demet
Üye

Toplam 434 yazı
19/06/2012 :  12:37:42 Yazarın websitesine git Website   Alıntı
Çok uzun bir yazı ama bazı arkadaşların okumasını tavsiye ederim. Hani cesaret isteyenler çok cesaretli olanlardan bahsediyorum.

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Diğer
elite
Üye

Toplam 317 yazı
19/06/2012 :  17:10:37  Alıntı
Bazı işler için, çok düşünülür kafa patlatılır, sonunda olur yada olmaz, bazı olaylarda çok hızlı gelişir.
Hepimizde örnekleri mevcuttur.

Ben üniversite öğrencisiyim. 1 ay önce aklımızda olmayan birşeyi yaptık. Sezonluk bir yerde dükkan açtık.
Çok az düşündük. Mekan hurdaydı. Kiraladık. 2 haftada adam ettik. 2 haftada şuan hizmet veriyoruz.
Sahil kenarı, işlek yerden 1 km uzakta. ışıklı tabelamız yok suan. Gece mekana gelen dükkanın adını bilmiyor.
Krediyle, 2 ortak 8 bin lira harcadık. suan 5 kişi çalışıyoruz. 5 masamız var. Başka oturacak yer yok. 2 hafta olmasına karsın ve yerimiz işlek yerden uzak olmasına karşın, 1,5 haftadır kasamızdaki para dükkanı döndürüyor. Hergün 200-500 liralık mal alımı yapıyoruz. hatırlatırım ki 5 plastik masadan başka masamız yok.

Buranın gözde mekanı olma yolunda gidiyoruz. 1 defa gelen artık müdavinimiz. Adımızın sonunda xx cafe yada çay bahcesi gibi bir ibarekoymadık. kimi cafe, kimi cay bahcesi, kimi bakkal diyor,, m:)üşterinin bakısına göre artık..

Sezon daha başlamadı ve sinek avlıyoruz da bu ciroyu yapıyoruz suan.

artık kader kısmet mi demeliyim, şans mı demeliyim. bir yerlerden bazen başlamak gerekiyor, YAPMAK gerekiyor bazen. Yapmayınca olmuyor.
Sahilde çadırlarımız var, orada konaklıyoruz :) Yerimize fakir arkadaşlarda geliyor, lüx araçlarıyla nezih insanlarda geliyor.. Şuan herkesime hitap ediyoruz. Enteresandır acayip bir şekilde hiç müşteriler kesişmiyor..

Tavsiyem; batırdıgınızda sizi süründürmeyecek paranız varsa iş için harcamaktan korkmayın.
Her türlü düşünün, iş planı fizibilite neyse yapmadan işe girişmeyin. Kağıda döktüğünüzde eksiklerinizi görürsünüz.
Düşüncelerinizin orantısını görürsünüz.

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Diğer
viptoptan
Üye

Toplam 198 yazı
21/06/2012 :  01:36:41  Alıntı


elite ithafen;

konuya ilişkin harika bir örnek vermişsiniz ki zaten uygulamışsınızda umarım işiniz daimi
kazancınız bereketli olur

iyi çalışmalar

Yerleşim : Türkiye / İskenderun  |  Meslek : Satış / Pazarlama
elite
Üye

Toplam 317 yazı
30/11/2013 :  23:21:21  Alıntı
eski anılarımı güncelleme bahanesiyle konuyuda güncelledim :)

teşekkür ederim viptoptan.
hayırlısıyla 3 aya yakın sezonumuzu yapıp "kaçtık" dükkandan :)

sonra tabelasıyla ve primiyle bıraktığımız dükkanı isim dahi değiştirmeden başka birisi çalıştırmaya başladı.
o kadar kötüydü ki kepenkleri bile kapamaya tenezzül etmemeye başladı. Yeri geldi dükkanı bile açmadı.

Kapattığında sorduğumda biraz harçlık kaldı onuda orda yedik gibi üzgün bir söylem söylemişti.

adapte olmak,
müşteri memnuniyeti,
yenilik-inovasyon
jest,
motivasyon,
değer verme,
ikili ve grup iletişimi,
yönlendirme, yön alma vs vs

tanımlarının farkındalığının ne kadar önemli olduğunu bi kez daha anlamıştım o zaman.

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Diğer
knksemre
Yeni Üye

Toplam 34 yazı
27/11/2018 :  12:29:16  Alıntı
Kelebek gibi uçup arı gibi sokalım mı bizde ne yapalım :D

Yerleşim : Türkiye / Bolu  |  Meslek : Mühendis
viptoptan
Üye

Toplam 198 yazı
21/06/2020 :  01:21:56  Alıntı
Tekrardan selamlar
Elite kardesim güncel yeni bir ticari girişimim işin foruma girdim eski yazılarımı bı okuyayım ıstedım
8 yıl gecmıs dile kolay:) nasılsın neler yapıyosun bi moral aşılada motivasyon olsun:)

Yerleşim : Türkiye / İskenderun  |  Meslek : Satış / Pazarlama
Meltem Varol
Yeni Üye

Toplam 22 yazı
23/09/2020 :  11:25:30  Alıntı
Konu anlatımıyla ilgili güzel bir örnek olmuş. Risk almadan sonucu göremeyiz. İnşallah adınızı daha çok kitleye duyurursunuz

Yerleşim : Türkiye / İstanbul  |  Meslek : Muhasebe
 

Mesaj gönderebilmek için öncelikle giriş yapmış olmanız gerekmektedir.

Henüz kayıt yaptırmadıysanız buradan üye olabilirsiniz.

Üye olarak:

  • Yeni yazılar gönderebilir,
  • Varolan yazılara yorum yapabilir,
  • Arkadaşlarım, favorilerim, kişisel mesajlaşma, haber merkezi, dosya merkezi, online üyeler gibi pek çok yardımcı araçlardan yararlanabilirsiniz.

» Hemen üye olmak için tıklayınız.


 

4.02 saniye.
11:52:52, 21 Kasım 2024, Perşembe

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım