Çinçilla veya şinşilla,2000 li yılların başında,devekuşu ve angora tavşanı ile birlikte en çok furyaya dönen hayvanlardan biriydi.Bu hayvanları satanlar,küçük yatırımcıya kısa sürede yüksek kar vaat ediyordu.Ama en önemli konu olan pazar konusunda yatırımcıya dürüst açıklama yapılmıyordu.Pazar konusu hep muallakta kaldı.
Mesela devekuşu satan bir firma,devekuşunun etinin haricinde,yumurtası,yünü,derisi hatta tırnağı bile para ediyor diyordu.Ama bunların kimlere,nerelere satılabileceği,fiyatları hakkında hiçbir bilgi yoktu.
Tabii küçük yatırımcı kısa sürede yüksek kazanç sağlama hayaliyle pazar konusunu düşünecek durumda değildi.Birileri satıyorsa,birileri alıyorsa o neden almasındı.
Ve korkulan oldu.Kısa sürede bu hayvanlar alanların elinde patladı.Bazıları gerçekten ciddi yatırım yapmıştı.En büyük zarara onlar uğradı.
İnternette,gazetelerde boy boy satılık tavşan,devekuşu çiftlikleri ilanı yayınlanıyordu.
Tarih bir kez daha tekerrür etmiş,insanoğlu kolay para kazanma hırsıyla tuzağa düşmüş,düşüncesizce hareket ederek elindeki ekmek parasını da kaybetmişti.
Başka birileri de bu zaaftan yararlanıp cebini doldurmuş,bu işten karlı çıkan tek taraf olmuştu.
Yalnız çinçillayı devekuşu ve angora tavşanından ayrı tutuyorum.Çünkü bu furyada adı geçse de onlar kadar sömürü düzenine alet olmadı.Veya olmak istendiyse de rağbet görmedi.
O dönemlerde bu işler en çok araştırdığım ve yapmayı düşündüğüm işlerdi.Ama bir türlü gerekli sermayeye sahip olamadığım için yapamadım.Yoksa furyaya bende katılacaktım.
Angora tavşanı yünü için,devekuşu eti,tüyü,yumurtası,tırnağı ve derisi için,çinçilla ise kürkü için ticari değer taşıyordu.
Bu arada şunu belirtmeliyim,bu hayvanlardan elde edilen ürünler pazar değeri olan ürünler olabilir.Ama Türkiye'de ya pazarı olmadığı ya da yatırımcı doğru yönlendirilmediği için zarar etmiş olabilir.
Gelelim günümüze ve çinçillaya.ben o zamanlar bu hayvanları araştırırken çinçilla üzerinde daha çok duruyordum.Çinçilla satan ve alım garantisi veren tek firma CAN-SAY isimli İzmir merkezli bir firmaydı.
1994 te kurulmuş bir firma olmasına rağmen,o dönemde adı hayvan satış furyasının içinde olduğu için pek güven vermemişti.Güven verse de bile daha önce bahsettiğim gibi yeterli sermayem yoktu.
Bugün kuruluşundan beri çeyrek asır geçmiş bu firma hala ayakta ve aynı işi yapmaya devam ediyor.Türkiye'de doğru düzgün başka da yapan yok zaten.
En son 500 den fazla aile bu firma için çinçilla yetiştiriyordu.
Burada sahip oldukları kurumsal belge ve yetkileri görebilirsiniz :
http://www.cansay.net/hakkimizda/Böyle bir firmanın dolandırma amaçlı çinçilla sattığını söylemek zor.Kimse 25 yıl açıkça insanları dolandırıp kurumsal bir şirket olarak ayakta kalamaz.
Ama yine de bazı şüphelerim yok değil.Aslında konuyu açma sebebim de bu.
Önce bir hesap yapalım: Can-say bir çinçillayı 60 eurodan başlayıp 510 euroya kadar farklı hizmet paketleri şeklinde satıyor.
Tabii ki en pahalısı ama en garantili paket 510 euroluk paket.
Bu pakette diğerlerinde olmayan süresiz sağlık ve danışmanlık hizmeti.
Verimsiz veya ölen çinçillaların süresiz yenisiyle değiştirilmesi garantisi.
6 ayını doldurmuş çinçillaların 64 euroya alım garantisi.
Ve daha başka konularda verilen garantiler var.Tabii bu garantiler noter tastikli sözleşme oluyor.Sözle verilen garanti değil.
yaklaşık 20.000 tl ye 1 erkek 4 dişi olmak üzere bir aile kurup,yeni doğan yavrularla bu aileyi genişletip 3 yıl sonra yıllık 150 bin tl lik yavru satışı gerçekleştirebiliyoruz.Tabii yıldan yıla genişleyen aile sayısına paralel olarak kazanç sürekli artıyor.
Kağıt üzerinde kabaca hesap böyle.
Peki bu iş bu kadar kârlıysa büyük yatırımcılar neden milyonluk yatırımları bu işe değilde büyükbaş hayvancılığa veya diğer sektörlere yapıyor?
Yine bir oyunun içinde miyiz? Bilmediğimiz ne var?