Üye Toplam 145 yazı |
|
OOsman Üye Toplam 127 yazı | 03/02/2012 : 16:59:35 Alıntı
Yoğurt konusunda 15 yıldan fazladır bilgi ve tücrübem var. Bunun yüksek miktarlarda ülkemizden ihracaatınıda yaptım. Yoğurt ve kaşar peyniri çok enteresan ürünlerdir, inanıyorum ve biliyorumki üretilen ürünlerin ambalajına içerisinde olan maddelerin tamamı yazılsın kimse bunları tüketmez, daha fazkasını söylemeyeyim. Siz oranın yoğurt üretim kodeksini öğrenir, bana bildirirseniz işin doğrusu yapılmış olur yoksa başlamadan bitersiniz, saygılarımla. beslen-ankara@hotmail.com Yerleşim : Türkiye / Ankara | Meslek : İthalat / İhracat |
Ayıboğan Üye Toplam 122 yazı | 03/02/2012 : 17:58:08 Alıntı
Hemşerim daha fazlasını söylemiyorsunda şimdi içimize kurt düşürüp gitmeninde alemi yok.sadece kendimiz değil çoluk çocuğumuzda bu tür ürünleri tüketiyor.15 yıldır bu işin içindeyseniz zaten neyin ne olduğunu çok iyi biliyorsunuzdur.bu tür ürünlerde koruyucu maddeler falan olduğunu biliyorum,ama sağlığımızı tehdit edecek başka ne katıyorlar?bu katkılar bakanlıkların iznine tabii mi yoksa kaçak mı katılıyor? biraz daha bilgi verirseniz sevinirim.burda açıkça söylemek istemiyorsanız özelden yazabilirsiniz? Yerleşim : Türkiye / Giresun | Meslek : Ticaret |
okanelektro Yeni Üye Toplam 93 yazı | 03/02/2012 : 18:29:49 Alıntı
Domuzdan yapılan jelatin en masumudur Yerleşim : Türkiye / Antalya | Meslek : Emekli |
aabaci Üye Toplam 265 yazı | 04/02/2012 : 02:56:15 Alıntı
Yerleşim : Türkiye / Edirne | Meslek : İthalat / İhracat |
OOsman Üye Toplam 127 yazı | 04/02/2012 : 16:38:03 Alıntı
Sevgili dostlar, Evet kafa bulandırmama adına işin inceliklerini ve yardımcı maddeleri yazmadım, merak edenler kusura bakmasın, kusurlu maddeleri dahada ifşaa edip bilgileri yaymayalım. Ama şunuda bilmek gerekir kanımca, bu zararlı veya sakıncalı yan ürünlerin kullanılmasına TÜKETİCİ VESİLE OLUYOR. Nasılmı; gıda maddelerinin özellikle işlenmiş ürünlerin özellikleri konusundaki istekler. Nedirmi; konumuz Yoğurt ve Ayran olduğuna göre, taş gibi koyu bir kıvam, su bırakmayan yapı, ekşimeyen tat, farklı aroma v.b. gibi. Ayranda, koyu akıcı kıvam, bozulmayan tat, ekşimeyen yoğurt ve ayran, farklı tat ve aromada lezzet v.b. gibi. Sonuç; İnsan sağlığına ve doğasına uygun olmayan bir ürün elde etmeye talebi karşılama adına bunları ürütirseniz-ki, üretilir, o zaman biz Tüketiciler kusura bakmasın ve şikayet etmesin, bunu istedin bende yaptım, şimdi sonucuna katlanacaksın. Sonuç'tada, İnsanda çok fazla kalıcı sağlık şikayetleri olmamakla birlikte birşey hariç, gıda ahlakına uygun olmayan yardımcı ürünleri tüketmek oluyor. Burada Domuz yağı gibi melzeme kullanılmıyor böyle birşey yok kesinlikle o başka taraflarda. Kalıcı ve zararlı olan; kullanılan bir malzeme diyeyim O, çocuklarda gençlerde üreme organlarında etki ediyor Özelliklede Kız çocuklarında bunun verdiği zarar, Kısırlık. Bu açıkladığım zarar ispatlandı, açıklandıda. Burada şuda var başta dediğim gibi bu üretilmiş ürünlerde Tüketici, piyasada bulunan ve bu isteklere göre üretilmek zorunda kalınan ürünleri başka türlü üretmesi mümkün değil. Müşteri bu özelliklerde ürün isterse birileride üretir piyasaya verirse, Rekabet'ten dolayı diğer üreticilerde aynısını üretmek zorunda. Üretimde başka şansı varmı ? YOK !!! Bunu önlemenin Tek Yolu var, etiketlere ürünün içeriğinde bulunan bütün maddelerin yazılması kanunen uygulanacak. Bu olursa, tüketici bunları gördüğünde zaten tüketmez o zamanda kuzu kuzu işin doğesında olan ürünü yani; Doğasına uygun olmayan katılıkta, katı olmayan, birkaç gün sonra bozulmaya başlayan, kullanmaya başlayınca özellikle su bırakan, tabağa alındığında yayılan gibi ürünü tüketmeyi göze alacak !!! Size kısa bir anekdot aktarayım; Odama sekreterim girdi, " Osman bey Yağız'a hangi yoğurdu yedireyim hangi marka daha iyidir doğaldır siz bilirsiniz" dedi, ben şaşırdım biraz konuştuk ve şunu söyledim, " Fark etmez ama ısrar ediyorsun şu ..... yağurdu al, ama bir kase içine iki kaşık koy o kaseyide mutfak tezgahında bırak zaman zaman tadına bak, bakalım kaçıncı gün ekşiyecek " dedim, zaman geçmiş yaklaşık ongünden sonraydı kızcağız kapıyı açtığında " siz haklıymışsınız, (Yaklaşık 13-14 gün oldu) halaa tadı bozulmadı sizin dediğiniz gibi mahalle sütçüsünden süt alıp yoğurt yapmasını öğrenerek yoğurt yapacağı, çocuğuma onu yedireceğim " dedi. İşin aslı budur, neden sürekli mahalle sütçüsünün sütünün sağlıksızlığından reklamlar yapılır, çalışma yapılır ? Bu bir PAZARLAMA STRATEJİSİDİR. Size tabiri caizse, kalıbımı basarım o mahallede satılan süt en az onlar kadar sağlıklıdır, dahada besleyicidir, yıllarca çiftliğimden süt almışlardır bakıcılarıma " aman abi ineğe iğne yaptıysanız, inekte falanca hastalık varsa v.s. o sütü bana verme tek almış gibi parasını vereyim ama o sütü bana verme, o sütü sattığımda yoğurt tutmaz veya işte şöyle olur müşteri birdaha sütümü almaz ekmeğimden olmayayım " derler, bu düşüncededirler. Yanlış adam çıkmazmı, yanlış evlat dahi çıkabildiğine göre !!! NEDENMİ ; Süt bakteriler topluluğudur, süt yanlış hatırlamıyorsam meme bezlerinden geçen 500 litre kandan 1 litre süt oluşur. Kandaki bu değerli mineral ve vitaminler faydalı bakterilerden oluşur, bu faydalı canlılar Müşterilerin istediği o doğal olmayan yapıya kavuşması için üslubuna göre öldürülür, uyutulur, terbiye edilir, ilave katkılar, koruyucular, kıvam artırıcılar v.s. ilave edilir, çoğunlukla yağın tamamı alınır onun yerine çok daha ucuz olan hayvani ve bitkisel yağ ilave edilir, sonuçta besin maddesi olmaktan çıkmış adı Yoğurt olan birşey sofraya gelmiştir. Evde sütçüden alınan sütle yapılanlarda, maya olarak her litre karşılığı bir kaşık yoğurt dışında başka birşey yoktur, o bakteriler ölmemiş bilakis canlı kalmışlar, insanoğluna yararlı bir besin olmuştur, amma velakin iyi korunmazsa çabuk ekşir, bozulunca su bırakır birde böyle taşgibi kıvam olmaz. KİM NE DERSE DESİN YAZDIKLARIM YAPILANIN BİRKISMIDIR, HER KELİMESİNİN ARDINDAYIM. DOĞRU YAPAN YOKMUDUR İLLAKİ VAR, AMA ONLAR BÜYÜK MARKA OLAMAMIŞTIR, HATTA MADDİ MANEVİ, AHİRETTE DAHİ KEFİL OLABİLECEĞİM İŞLETMELER VARDIR, İSMİNİ CİSMİNİ BİLEN PEK YOKTUR. Faydalı, yol gösterici olabildimse ne mutlu, eğer ikna oldunuzsa bir ALLAH RAZI OLSUN deyin yeter, sağlıcakla kalın, saygılarımla. Yerleşim : Türkiye / Ankara | Meslek : İthalat / İhracat |
armagan Üye Toplam 145 yazı | 05/02/2012 : 02:03:30 Alıntı
Osman Bey yorumunuz icin cok tesekkur ederim. Benim yogurdun nasil yapilmasi gerektigine dair ya da icine neler konulmasina gerektigine dair bir sikintim yok. Eger bu ise adim atacak olursak zaten bu konularda mutlaka profesyoneller ve gida muhendisleri ile calismamiz gerekecektir. Onlar mutlaka yogurdun en iyi kivamini yakalayacaklardir. Benim bilmek istedigim tesislerin kurulma asamasidir. Mesela kullanilacak ekipmanlarin ortalama maliyetleri ne olur? Bu ekipmanlarin kullanim surecinde tekrar edebilen, bilinen aksakliklar var midir? Kurulacak tesisin yer ve duvarlari hijyen ve kullanima en musait olabilirligi bakimindan nasil dosenmeli vs.. Bu ulkede bu tur ekipmanlari ureten ve kurulumunu yapan bazi sirketlerle irtibata gectim. En yakin zamanda bazi fiyatlar ile donecekler. Eger Turkiyede bu isi yapan bildiginiz firmalar varsa onlardan da fiyat alabiliriz. Daha hesapli olmasi durumunda ekipmanlari Turkiyeden de alabiliriz. Sayin Abaci size de bir kac sorum var ozel mesaj yolu ile gonderdim. Cevaplarsaniz cok sevinirim. lafla peynir ekmek gemisi yurumez Yerleşim : İngiltere / Biyer | Meslek : Esnaf |
akinselcuk Editör Toplam 5590 yazı |
En masumu bu ise diğerleri nasıl bir şeydir, ana maddesi süt olan bir şeyin ? Bu olsa olsa en kötüsü olabilirdi. Jelatin sadece domuzdan üretilmez ki. Hangi aklı başında üretici Türkiye piyasasında satacağı bir yoğurtta domuz jelatini kullanır ? Aklı başında derken ticaret yapmayı iyi kötü bilen kişi demek istiyorum. Amacınız para kazanmak ve bunu kökünden tehlikeye atacak bir risk alıyorsunuz şartları zorlay arak üstelik. Sadece kötü niyetle yapılabilir. Ancak farkına varılması uzun sürmez, hali hazırdaki ciddi kontrollere sahip olmayan piyasamızda bile. Ancak market raflarındaki bir çok gıda çok da güvenilir değil. İlk güvenilir olmama sebepleri yeterince sağlıklı olmamaları. İkinci sebep ise gerçek anlamda ciddi bir denetimden geçmemeleri. Evde yoğurt yapmak çok basittir. Kapıdan süt satanlardan bir kaç kilo süt alın, taşana kadar kaynatın, taşınca altını kapatıp kapağını kapatın ve 35-40 dereceye düşene kadar bekleyin, parmağınıza ılık gelene kadar, içine bir yemek kaşığı veya yarım çay bardağı yağurt atıp hafifce çok az karıştırın, tencereyi bir bez ile sarmalayın, oda sıcaklığından biraz daha sıcak olan bir yere koyup bekleyin, 8-9 saat sonra açın. Süt artık yoğurt haline gelmiştir. Pastörize kutu sütü ile de yoğurt yapılabilir ama bir çok katkı maddesinden kurtulmak istiyorsak, anlamsız olur. Açık sütün besleyiciliği çok daha fazladır ve doğaldır. Tabi açık süt aldığınız yeride iyi seçin. tamnland.com Yerleşim : Türkiye / Türkiye | Meslek : Diğer |
okanelektro Yeni Üye Toplam 93 yazı | 05/02/2012 : 14:37:55 Alıntı
melamin peki Yerleşim : Türkiye / Antalya | Meslek : Emekli |
bayramadim Yeni Üye Toplam 47 yazı | 05/02/2012 : 16:52:49 Alıntı
yoğurt hakkında ilgin şeyler duyuyoruz Allah hakkımızda hayırlısını versin Yerleşim : Türkiye / Düzce | Meslek : Esnaf |
|
| ||||
Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz. | ||||
© 2000-2025 Koniks.com İletişim || Kullanım Şartları | Kurallar | Sitenin Kullanımı | Gizlilik | Yardım |