Koniks.com - İş Fikirleri Düşünce Havuzu

Koniks.com
Kullanıcı adı:
Şifre:
Şifremi hatırla


    Ana Sayfa          Forumlar          Arama          Yardım           Kayıt Ol
 Ana Sayfa
 Forumlar
 Yönetim Ve Liderlik
 Etkin Yönetim Becerileri
 21. Yüzyılın Yöneticisi
Not: Yorum gönderebilmek için kayıt olmalısınız.
Kayıt olmak için, buraya tıklayınız. Kayıt ücretsizdir!
 Yorum gönder
Kullanıcı adı:
Şifre:
Biçim:KalınİtalikAltı çiziliÜstü çizili Sola hizalaOrtalaSağa hizala Düz çizgiResim hizalaAlıntı ekleListe ekle
Mesaj İkonları:              
             
 


 
   

YORUM YAZILAN YAZI
eylülteran 16/10/2007 : 07:05:48
21.yüzyılın yöneticisine belirsizlikle savaşmak düşüyor

Geçen yüzyılda olayların gelişimi doğrusaldı ve geleceği geçmişin uzantısı olarak kabul edip şirketlerini yönetenler iyi sonuçlar alıyordu. Gelecek 20 yılda ise, değişimin yön değiştirerek hızlanması ve şirketi dört koldan kuşatması yöneticilerin işini iyice zorlaştıracak. Çünkü ekonomiye meraklı olan ve Nobel ödülü almış ünlü fizikçi ve matematikçiler bile konjonktür hareketlerinin, piyasalardaki iniş çıkışların mantığını bir türlü çözemiyor.

Bir ülkedeki olayın ışık hızı ile diğerlerini etkilediği günümüzde ve bu etkileşimin iyice artacağı gelecek yıllarda yöneticiler, doğrusal olmayan gelişmenin tüm sorunları ile baş başa kalacak. Kaosun, kriz beklentilerinin ve belirsizliğin ortasında görev yapacak yönetici ancak gerekli donanıma sahip olursa başarıya ulaşacak. 21. yüzyılın yöneticisi, ancak çok güçlü bir ekip kurduğu takdirde bu zor görevin altından kalkabilecek. Yönetici başarılı sayılmak için yalnız mevcut işleri daha iyi yapmakla yetinmeyecek, yenilikçi fikirlerle tüm süreçleri yeni baştan kurmayı amaçlayacak.

Bu zor görevin üstesinden gelmenin tek yolu ise öğrenmek olacak. Geleceğin yöneticisi, 70 yaşına kadar her yıl ÖSS sınavına giren bir öğrencinin gerilimli çalışkanlığı ile öğrenecek, öğrenecek… O, işçilerinden, müdürlerinden, müşterilerden, yabancılardan, kitaplardan ve sokaklardan durmadan bir şeyler kapacak. Öğrendiklerini hazmedecek, içselleştirecek ve başkalarına öğretecek. Bu paranoid ortamda dünyanın dört bir köşesinden şirketine meydan okuyan rakiplerine karşı bilgili ama hep diken üstünde olacak…

Farklılıkları yönetmek

İç pazardaki segmantasyon olgusunun devam etmesi, üst düzey yöneticilerin toplumdaki farklı hayat tarzları ve dünya görüşleri ve demografik kültürel özellikler hakkında bilgi sahibi olmasını gerekli kılacak. Ancak iş bununla da bitmeyecek. Küreselleşme döneminde yöneticinin dünya ülkelerinin kültürleri, tüketici tercihleri ve pazarları konusunda ayrıntılı ilgi sahibi olması istenecek.

Çeşitliliği ve farklılığı yönetme konusunda bir birikimi olmayan yönetici, ihracat yapamadığı gibi iç pazardaki payını da yabancılara kaptırmaktan kurtulamayacak.

Yeni dönemin yöneticisi zamanının önemli bir bölümünü çok değişik alanlarda genel bilgi edinmeye ve ipuçları aramaya ayırırken, esas işinde de daha köklü bir uzmanlık bilgisi edinmeyi amaçlayacak. En büyük holdinglerin bile bazı sektörlerden çekilip en iyi oldukları çekirdek sektörlere yoğunlaştıkları için yöneticiler uzmanlıklarını son noktasına kadar derinleştirme ihtiyacını hissedecek.

Yeni görevler

21. yüzyılın yöneticisinden aşağıdaki yeni konularda da mükemmel bir performans göstermesi beklenecek:

-2025 yılına kadar işyerlerinde üç kuşak görev yapacak. Bugün yöneticilerin 50 yaşını aşan çalışanlar ile 30 ile 50 yaş arasındakilere farklı davranmaları gerekiyor. 1980 sonrasında doğanların iş hayatına katılması ise işi daha da zorlaştıracak. Farklı zihniyetlere, beklentilere ve birikimlere sahip olan bu üç kuşağın en verimli bir şekilde istihdamı, 21. yüzyıl yöneticisinin başlıca görevlerinden biri olacak.

-Gelecekte özel sektörde, devlet kademelerinde ve sivil toplum kuruluşlarındaki üst düzey yöneticilerin girişimci bir ruha sahip olmaları istenecek.

-Yöneticiler geçen yüzyılda patronun has adamı olarak, kazancı azamileştirme görevini üstlenirlerdi. 21. yüzyılda ise yöneticilerden, çalışanlara, işyerinin civarında yaşayan halka, çevreye, ülkesine ve tüm insanlığa karşı sorumluluk duygusu taşı**** kararlar alması bekleniyor. Günümüzde piyasa ve özel sektör, devletten destek talep etmesine rağmen herhangi bir sosyal sorumluluk üstlenmiyor. Geleceğin yöneticisi gelir dağılımındaki kutuplaşmanın artması ve küresel ısınma gibi riskler konusunda daha aktif olacak. Birlikte yönetim anlamına gelen ve ürün kalitesi ile birlikte insanların hayat kalitesinin de yükseltilmesini amaçlayan “yönetişim” kavramı, yöneticilere yeni sorumluluklar yükleyecek.

-Gelecekte erkek yöneticilerin, nüfusun yarısını oluşturan kadınların, üst yönetim kademelerinde daha üst düzey görev vermeleri beklenecek.

-Yeni yüzyılın yöneticisin görevleri bunlarla da bitmeyecek. Ailesi ve kişisel hayatı ile işi arasında anlamlı bir denge kuramayan işkolik yöneticilere de iyi gözle bakılmayacak…

YÖNETİCİLİKTE FARKI, TİCARİ ZEKÂ YARATIR

Bazı fikir, keşif ve icatların değeri, aşağıdaki üç örnekte görüldüğü gibi ortaya çıktıkları dönemlerde anlaşılmamıştır:

-Orta Asya’daki Türklerin ve diğer halkların, Çinlilerden alıp ordularına uyarladıkları üzengi, ilk bakışta basit bir buluş gibi görülebilir. Ancak Hunlar, Avarlar ve Oğuzlar üzenginin süvarilere, at koştururken ok ve mızrak kullanmaya imkân verdiğini keşfederek, Çin’den Adriyatik”e kadar askeri başarılar elde etmişlerdi. 1200 yıl önce Avrupa’da Şarlman, bu teknolojiyi kullanarak imparatorluğunun temeli atmıştı.

-19. Yüzyıl İngiltere’sinde bir hazine bakanı, elektromanyetizm konusunda bir gösteri düzenleyen Michael Faraday’a bu buluşunun ne gibi bir pratik fayda sağlayacağını sormuştu. Faraday, bakana şu cevabı vermişti: “Tam olarak bilmiyorum ama bu keşfin ileride sizin vergi gelirlerinizi artıracağından eminim.” Gerçekten Faraday’ın keşfi, günümüzde kullandığımız elektronik araçların büyük bölümünün üretilmesinde kullanıldı ve vergi gelirlerinin çok önemli bir kaynağı oldu.

-1991 yılında Cenevre’deki CERN adlı fizik araştırma kurumunda çalışan Tim Berners-Lee adlı matematikçi, “world wide web” sistemini kurduğunda esas amacı parçacık fizikçileri arasında bağlantı ve iletişim kurmaktı. Ancak sonraki yıllarda internet, herkesin kullanabileceği bir iletişim ve araştırma aracı oldu. İnternet kullanıcıların daha 1997’de 40 milyon olan sayısı bugün 1 milyar 245 milyona tırmandı ve ekonominin her alanında yeni ufuklar açtı. .

Mucitler ve bilim adamları çoğunlukla teorik araştırmalarla keşif ve icatlarla ilgilenir. Bu bilimsel ürünleri, kitlelerin hizmetine sokanlar ise pratik zekâ düzeyi yüksek insanlardır. Örneğin “kaos teorisi” ilk bakışta çok soyut görünebilir. Ancak akıllı bir doktor, karmaşık sistemlerin yapısı ile ilgili bilgileri, kalpteki ritm bozukluklarına uyguladığında ani ölümlere ve felce yol açan fibrilasyon rahatsızlığı için bir tedavi yöntemi bulabilir.

21. yüzyılın yöneticisi, teorik araştırmalar ile bilim ve teknikteki gelişmelerin ekonomiye ve iş hayatına etkilerini pratik ve ticari zekâsı ile algılamak ve tahmin etmek zorundadır. Aksi takdirde yönetici, elektrik enerjisinin yaygınlaştığı bir dönemde mum üretimine yatırım yapan bir girişimci kadar gaflet içinde kalabilir. Çağdaş yönetici, 2020 yılına kadar bilim ve teknolojide olabilecek gelişmeleri takip ettiği takdirde kendi işinin geleceğini daha iyi görebilir.

Yöneticiler, olayın ve sürecin bütüne bakma alışkanlığına sahip oldukları için, yeni icat ve keşiflerin insanların günlük hayatını kolaylaştırıcı tasarımlarını daha kolay oluşturabilir. Genetik, nanoteknoloji, kuantum fiziği ve bilgisayar alanlarında, gelecek 10 yılda ortaya çıkabilecek yeniliklerin incelenmesi, girişimciler için yeni iş fikirlerinin başlangıcını oluşturabilir. John Brockman’ın Türkçeye “Gelecek 50 yıl adıyla çevrilmiş kitabının okunması Michio Kaku, Paul Saffo ve Ray Kurzweil’in eserleri ile ilgili internette araştırma yapılması yöneticilere önemli ipuçları verebilir. Moore ve Metcalfe yasaları ve yapay zeka hakkındaki gelişmelerin izlenmesi bilgisayar devriminin iş hayatındaki etkilerini net bir şekilde görülmesini sağlayabilir. TÜBİTAK’ın Vizyon 2023 projesi için hazırlanmış raporların taranması ise yöneticilerin elde ettiği bilgileri Türkiye koşullarına nasıl uygulayabileceklerini bir ölçüde netleştirebilir.

Gelecek ufkunu bu tür çalışmalarla genişletenlerin ve hayata geçirenlerin ödülü ise öncülük onuru ve yüksek kazanç olur.

CEO, YERİNİ ÜST DÜZEY EKİBE BIRAKACAK

Geçen yüzyılın 80’li yıllarına kadar, ABD’de bir şirketin genel müdürüne “başkan” denirdi. Bu unvan, yönetim kurulu başkanların unvanları ile karışınca icra gücünü vurgulamak için CEO (chief executive officer) kısaltmasının kullanımı yaygınlaştı. Sanayi şirketlerinin kaliteli üretime ve maliyeti düşürme çabalarına önem verdikleri dönemde CEO’lar, sınırsız yetkileri sahipti ve yüksek ücretlere hak kazanıyordu.

Bazı dev şirketlerde skandallar yaşanması, CEO’ların itibarını biraz sarsmış olsa da, bu üst düzey yönetici, hâlâ şirketlerin en güçlü kişisi konumunu koruyor. Medya, başarılı CEO’ları ir kahraman, bir şöhret gibi okurlarına tanıtıyor. CEO “şirketin yüzü” olarak da görev yapıyor.

İşyerlerini adeta bir kral gibi mutlak otorite ile yöneten CEO’lar, gelecek 15 yılda aşağıdaki nedenlerle pozisyon ve yetkilerinin bir bölümünü kaybedecek:

-Küreselleşmenin, pazardaki devrimin ve yeni teknolojilerin yarattığı karmaşıklık, yönetim görevlerini çok yetenekli olsa da tek bir kişinin altından kalkamayacağı kadar ağırlaştırdı.

İş hayatında hızın ve hızlı karar almanın öneminin artması CEO’ları son noktaya kadar zorladı. Karmaşık ortamda hızlı karar almanın zorluğu, gelecek yıllarda CEO’nun yetkilerini bir üst düzey ekip (top team) ile paylaşmasını gerekli kılacak.

-Bilgi ekonomisinde, tasarımdan satış sonrası servise kadar işin her alanındaki bilgi, parasal sermaye ve makineden daha önemli bir üretim faktörü oldu. Bilginin üretim faktörü olması gerekli bilgileri beyninde taşıyan insanlara daha fazla yetki ve söz hakkı verilmesini gerektirdi. Eğilimin gelecekte de kolektif liderlik yönünde olması nedeniyle, mevcut tek adam yönetiminin sürdürülmesi giderek zorlaşacak.

-CEO uygulaması, kesin talimat ile yönetimin ve sıkı denetimin gerekli olduğu sanayi şirketlerinde iyi sonuç veriyordu. Gelişmiş ülkelerden başlamak üzere sanayi sektörlerinin, bilişim, finans, ulaştırma, lojistik ve benzeri hizmetler sektörü dallarına göre gerileme eğilimine girmesi, CEO’ların gücünü her geçen yıl biraz daha azaltacak. Hizmetler sektöründe oluşacak yeni yönetim modelleri, yeni tip liderleri ön plana çıkaracak.

-Yapılan bir araştırmaya göre, ABD’deki CEO’lar 15 yıl önce işyerindeki ortalama ücretin 150 katını alıyordu. Günümüzde ise ortalamanın 300 katı kadar ücret alınıyor. Bu ücret eşitsizliği, çalışanların ‘Madem ki yüksek ücreti CEO alıyor, yaratıcı görüşleri de o üretsin” diyerek kendilerini geri çekmelerine yol açıyor. Bu durumda diğer çalışanların motivasyonu zayıflıyor. Yönetim kademelerine verilen ücretlerin daha dengeli hale getirilmesi, CEO’ların yetkilerinin bir bölümünü ekibi ile paylaşmasını gerektirecek.

CEO’ların konum ve yetkilerindeki değişim, otokratik yönetim tarzından, cumhuriyete geçilmesine benzeyecek. En tepedeki adam, daha uzun yıllar yine şirketin yüzü, ünlüsü ve kahramanı olacak ama yetkisini ekibi ile paylaşmak zorunda kalacak

MODERN YÖNETİCİNİN PROFİLİ

20. yüzyılda yöneticilik bugüne göre çok daha kolaydı. Bölgesel veya ulusal pazar hakkında bilgiye, ürün ve teknoloji bilgisi eklendiğinde, bir yönetici şirketinin başında yıllarca başarıdan başarıya koşabiliyordu. Gelir ve eğitim düzeyi yükselen tüketicinin daha seçici olması ile fiyat ve kalite rekabetinin keskinleşmesi işleri zorlaştırdı. Bilim, teknoloji ve iletişimdeki olağanüstü hızlı gelişmeler ve küreselleşme olgusu ise modern yöneticinin aşağıda sayılan niteliklere da sahip olmasını gerekli kıldı:

Küresel zihniyete sahiptir: O, rekabet alanı olarak Türkiye'yi değil tüm dünyayı seçer. Küreselleşmeyi tüm fırsat ve tehditleri ile algılayan bir kapasiteye sahiptir ve bu kapasitesini sürekli olarak geliştirir. Sektöründeki rakiplerini dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun iyi tanır. Ürünlerin teknolojik düzeyi, fiyatı ve kalitesindeki en ufak değişimi anında fark eder.

İnsana öncelik verir. Küresel yönetici, insan kaynağını en büyük zenginlik olarak görür. Kapısı çalışanlara, beyni ise yeni fikir ve önerilere daima açıktır. Elemanlarına emir ve talimat yağdırmak yerine, onların beceri ve performans düzeylerini yükseltmeye gayret eder.

Yeniden yapılanmayı hedefler: O, rekabet gücünü sürekli olarak artıracak bir yapılanma için şirketi tepeden tırnağa yenileyecek bilgi ve cesarete sahiptir. Yönettiği şirketin dünya çapındaki tedarik ve değer zincirlerinde güçlü bir halka olmasını amaçlar.

Uyarlamada yetkindir. 21. yüzyılın yöneticisi kopyacı değildir. O, küresel doğruları, yerel koşullara en etkin şekilde uyarlayacağı gibi yerel doğruları da küresel koşullar içinde ifade etme konusunda beceri sahibidir.

Pazarın sinyallerini algılar: Pazarın verdiği sinyalleri büyük bir yetkinlikle ve herkesten önce alan yeni yönetici, piyasa kültürünü öğrenme ve deneyimle geliştirir. Tüm işlerini tüketiciyi odak noktasına ko**** yeniden düzenler.

Hızlıdır: O, Gelişmekte olan bir ülkede yaşadığının veya küçük ve orta büyüklükteki bir şirketin yöneticisi olduğunun bilincinde olarak, tüm engel ve sorunları, hızlı ve esnek karar alma ile bir avantaja dönüştürür.

Yenilikçidir: Günümüzün yöneticisi ürünlerin tasarımından, satış sonrası hizmetlere kadar tüm aşamalarda, katma değer yaratacak yeniliklerin peşine düşer. Yenilikçilik onun için bir ikinci tabiattır.

Trend avcısıdır: Toplumda ve ekonomide geleceği etkileyecek tüm trendleri yakından izleyen modern yönetici demografi ile bilimsel ve teknolojik ilerleme konusundaki trendleri araştırır. Tespit ettiği trendlerin kendi işini nasıl etkileyeceği konusunda farklı senaryolar hazırla**** geleceğe hazırlanır. Onun için “sürpriz” yoktur.

Bir değişim ustasıdır: Değişim zorunluluğunu herkesten önce fark eden modern yönetici, işe tabandan başlar ve ikna yöntemini kullanır. Değişime karşı direnç gösterenlere karşı sabırlı bir mücadele veren yönetici, reformları uygulama zamanı geldiğinde cesur ve kararlı davranabilir.

Kaynak: Referans, Faruk Türkoğlu
SON 1 YORUM (En yenisi en önce gösteriliyor)
MustafaTek 09/04/2017 : 01:56:25




Kim bu CEO'lar? Ne Kadar Maaş alıyorlar? CEO'ları ve CEO Maaşlarını Merak Edenler İçin!...

http://www.ceohaber.com/ceo-maaslari/







0.89 saniye.
12:55:27, 23 Kasım 2024, Cumartesi

Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.

Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.

© 2000-2024 Koniks.com İletişim   ||   Kullanım Şartları   |   Kurallar   |   Sitenin Kullanımı   |   Gizlilik   |   Yardım