Not: Yorum gönderebilmek için kayıt olmalısınız. Kayıt olmak için, buraya tıklayınız. Kayıt ücretsizdir!
YORUM YAZILAN YAZI
ozkan
12/05/2001 : 21:05:07 Bu antik çağlardan kalma, yaşlı bir adamla, çocuğun hikayesidir. Yaşlı adamın adı Sartebus, çocuğunki ise Kim'di..
Kim, yalnız yaşayan, yiyecek ve başını örtecek bir çatıdan çok, bir nedene cevap arayan, köyden köye dolaşan bir yetimdi.
"Neden" diye merak ederdi; "Neden herşey bu kadar zor?
Biz kendimiz mi zorlaştırıyoruz, yoksa mücadele etmemiz gerektiği için mi zor?"..
Bunlar, Kim kadar genç bir çocuk için bilgece düşüncelerdi..
Birgün, aynı yolda seyahat eden yaşlı bir adamla tanıştı.
Yaşlı adam, oldukça ağır görünen, üzeri örtülü, büyük bir sepet taşıyordu.
Yol kenarında mola verdiklerinde, yaşlı adam yorgun bir halde sepetini yere koydu.
Kim'e, sanki "Yaşlı adam varını-yoğunu bu sepette taşıyormuş" gibi geldi.
"Sepetin içinde onu bu kadar ağır yapan ne var?" diye sordu Kim, Sarbetus'a.. "Onu senin için taşımak beni mutlu edecektir. Ne de olsa sana göre çok genç ve güçlüyüm!"
"O senin, benim yerime taşıyabileceğin birşey değil" diye yanıtladı yaşlı adam. "Bu kendi başıma taşımam gereken birşey.."
Ve ekledi..
"Bir gün, sen de kendi yolunda yürüyeceksin ve benimki kadar ağır bir sepet taşıyacaksın.."
Günlerce ve kilometrelerce birlikte yürüdüler ve Kim, Sarbetus'a "İnsanların neden bunca ağırlık taşı**** kendilerine eziyet ettiklerini" durmadan sordu. Ama ne yanıt alabildi, ne de yaşlı adamın taşıdığı sepetin içindeki ağır yükün ne olduğunu..
Sonunda birgün Sartebus, artık daha fazla yürüyemeyeceğini söyledi ve son kez dinlenmek için uzandı..
"Gel bakalım Kim" dedi.. "Sepetin sırrını öğren.. Bak bakalım neden insanlar kendi kendilerine eziyet ediyorlar.."
"Bu sepette" dedi Sartebus, "Kendim hakkında inandığım ama gerçek olmayan şeyler var. Onlar, yolculuğum boyunca ağırlık yapan taşlardı."
Derin bir nefes aldı..
"Şüphelerim çakıltaşı, tereddütlerim kum taneleri, yanılgılarım yol boyunca topladığım kilometre taşları oldular, bu sandığı durmadan dolduran ve gittikçe ağırlaştıran.. Onları hep sırtımda taşıdım..
Bunlar olmasa çok daha ilerilere gidebilirdim. Hayalimde canlandırdığım insan olabilirdim. Ama bu ağırlık hızımı kesti benim.. Yolun sonunda, işte gördüğüm gibi bu ağır yükümle başbaşayım.. Hayallerime ulaşamadan.."
Ve sepeti kendisine bağlayan ipleri bile çözemeden, yaşlı adam gözlerini kapadı, son uykusuna daldı..
Kim, sepeti Sarbetus'un sırtından çözdü ve içini merakla açtı..
Sepetin içi boştu!..
Ve o anda sorularının yanıtını anlar gibi oldu:
Çoğumuz, Sartebus gibi, sırtımızdaki bir sepette korkularımızı ve kendi çizdiğimiz sınırlarımızı taşı**** yaşadığımız için, gerçekleştiremediğimiz hayallerimizle birlikte gömülüyoruz.
Hıncal ULUÇ
0.72 saniye. 06:26:01, 27 Aralık 2024, Cuma
Buradaki yazılar, yazarlarının ve Koniks.com®'un izni olmaksızın hiçbir yazılı, görsel yada sesli yayın organında yayınlanamaz. Eğitim amacı dışında, herhangi bir şekilde çoğaltılması yasaktır. Eğitim amaçlı çoğaltıldığı durumlarda, yazarla ilgili bilgilerin ve URL'nin belirtilmesi zorunludur.
Bu web sitesi bilgilendirme amacıyla iyi niyetle, amatör bir ruhla hazırlanmıştır ve yer alan her türlü bilgi genel nitelikte olup, doğruluğu, eksiksiz olması, güvenilirliği, yeterliliği ve güncelliği hiçbir surette sitemiz tarafından garanti ve taahhüt edilmemektedir. Yer alan görüş ve yorumlar tamamen Koniks.com üyelerinin kişisel görüşlerini yansıtmaktadır. Sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak iş kurma/yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir ve söz konusu bilgilere dayanılarak alınacak kararların neticesinde oluşabilecek yanlışlık veya zararlardan Koniks.com sorumlu tutulamaz.